Doğumun Farklı Evreleri ve Süreci

Doğum, bir kadının vücudunda gerçekleşen fiziksel ve duygusal değişimlerle birlikte, oldukça karmaşık bir süreçtir. Bu süreç başladığında, genellikle ön doğum dönemi olarak adlandırılan bir hazırlık evresi başlar. Bu evrede, doğumun başlayacağı işaretler, bebeğin doğması için gereken hazırlıklar yapılır. Daha sonra açılma evresine geçilir. Açılma evresi, rahimdeki kasların çekilmesi ve açılma evresinin farklı evreleri ile devam eder. Geçiş evresi ile ikinci evre, yani doğum gerçekleşir. Doğum sonrası ise, annenin iyileşme süreci, emzirme ve bebek bakımı gibi konular öne çıkar.

Ön Doğum Dönemi

Ön doğum dönemi, doğumun gerçekleşmesi için vücudun hazırlık sürecidir. Bebeğin doğumunun başlayacağı işaretler de bu dönemde görülür. Bu işaretler arasında rahim kasılmaları, sırt ağrıları, kabızlık, ishal, pelviste baskı gibi belirtiler bulunur. Bu belirtiler, doğumun başlamak üzere olduğunu ve hazırlık yapıldığını gösterir. Ön doğum dönemi uzun veya kısa olabilir, şiddetli ya da hafif geçebilir. Ancak, doğumun başlaması için bu aşamaların tamamlanması gereklidir. Kadınlar bu dönemde rahatlamak, yürüyüş yapmak ve sıvı alımını arttırmak gibi önlemler alarak doğumda kendilerini rahat hissedebilirler.

Açılma Evresi

Doğum sürecinin ilk aşaması olan açılma evresi, rahimdeki kasların çekilmesiyle başlar ve rahim ağzının açılmasıyla devam eder. Bu süreç, doğumun ne kadar süreceği ve nasıl bir doğum yaşanacağına göre değişiklik gösterir.

Açılma evresi de iki farklı evreye ayrılır. İlk evre olan erken açılma evresi, rahimdeki kasılmaların hafif olduğu ve açılmanın yavaş olduğu evredir. Bu evrede, açılmanın hızı, genellikle saatte bir santimetre kadar olur. İkinci evre ise aktif açılma evresidir. Rahimin daha sıkı kasılmaları ve daha hızlı açılma yaşandığı bu evrede, açılmanın hızı saatte ortalama üç santimetreye kadar çıkabilir.

Açılma evresinin sonuna doğru geçiş evresi başlar. Bu evrede, yaşanan yoğun kasılmalar, bebeğin aşağı doğru hareket etmesini sağlar. Bebek, doğum kanalının en dar yerine gelince, doğumun ikinci evresi olan bebeğin doğum evresine geçilir.

Erken Açılma Evresi

Doğumun açılma evresinde yer alan “Erken Açılma Evresi,” kadının vücudundaki kasılmaların hafif olduğu ve rahim ağzının yavaşça açıldığı süreçtir. Bu evrede, kadın doğum sancılarını hissedebilir fakat çok yoğun değilse evde kalmak ve dinlenmeleri önerilir. Bu aşamada, rahim ağzı 3-4 cm açılabileceği gibi, 6-7 cm’e kadar da açılabilir. Bu nedenle, eğer kadın ilk doğumunu yapıyorsa, bu süreç daha uzun sürer.

Bu evredeki kasılmalar, sancıların aşırı olmadığı yanılsamasına neden olabilir ve kadınlar hala normale yakın bir aktivite yapabilirler. Ancak, bir sonraki evredeki yoğun kasılmaları beklerken, vücudun dinlenmesi önerilir. Aynı zamanda, bir doğum sonrası lohusalık sırasında yaşanabilecek bir durum olan “preterm doğum” riski olması nedeniyle, bu aşamada doktorun belirli aralıklarla takip etmesi gerekir.

Erken açılma evresi, birkaç saat ile birkaç gün sürebilir. Ancak, kadınların vücutlarındaki her doğum farklıdır ve bu nedenle bu süreçte sabırlı kalmak önemlidir. Kadınların bu süreçte bir doğum koçu veya ebe ile çalışması, sıkıntıları azaltabilir ve rahatlamalarına yardımcı olabilir.

Aktif Açılma Evresi

Aktif Açılma Evresi, doğumun en zorlu evrelerinden biridir. Bu evrede, rahimin kasılması daha sıkı ve daha disiplinlidir. Aynı zamanda, rahim ağzı daha hızlı açılmaya başlar, bu süreç yaklaşık 3-4 santimetre açık olduğunda başlar ve tamamen açık olduğunda sona erer. Aktif Açılma Evresi, annenin doğum sancılarıyla karşı karşıya kalacağı bir evredir ve bu nedenle doğumda yardım alınması gerekebilir. Hekimler genellikle bu süreçte kadının rahat etmesi için doğal ve ilaçlı ağrı kesiciler gibi farklı yöntemler kullanır.

İkinci Açılma Evresi

İkinci Açılma Evresi, doğumun en kritik anlarından biridir. Bu evre, rahim ağzının tamamen açıldığı ve bebeğin doğum kanalından çıkmaya başladığı evredir. Genellikle bu evre, doğumun aktif hacmine ulaşılmasından sonra başlar. Kadınlar, bu evrede daha yoğun kasılmalar yaşarlar ve bebeğin başını hissederler. Bu evre, birçok kadın için zordur ve ağrılı olabilir. Doktorlar, kadınların karın kaslarının doğru kullanımını öğrenmelerine yardımcı olur. Bu, bebeğin daha kolay çıkması ve doğumun daha hızlı olması için önemlidir.

Geçiş Evresi

Geçiş evresi, açılma evresinin sonuna doğru yaşanan yoğun kasılmaların olduğu ve bebeğin aşağı doğru hareket etmesine yardımcı olduğu bir evredir. Bu evrede rahimin sıkı kasılmaları, bebeğin ilerlemesi için gereklidir. Genellikle, bu evrede anne yoğun bir acı hissedebilir ve bu da doğum sırasında kullanacağı nefes egzersizlerinin önemini gösterir. Bu süre zarfında, bebeğin başı pelvise tam oturur ve rahim ağzının tamamen açılmasına yardımcı olacak şekilde basınç yapar. Geçiş evresinin tamamlanması, ikinci evre olan doğumun başlangıcını işaret eder.

İkinci Evre: Doğum

Bebeğin tamamen doğduğu ikinci evre, açılma evresinin ardından gelir ve bebeğin doğum kanalından tamamen çıkmasıyla son bulur. Bu süreçte sağlık uzmanları, bebek ve annenin durumunu sürekli olarak takip ederler. Bebeğin doğum kanalından çıktıktan sonra, göbek kordonu kesilir ve bebeğin ilk ağlaması beklenir. Bu ağlama, bebeğin akciğerlerinin hava ile dolması ve vücut ısısının düzenlenmesi için önemlidir. Ardından, bebeğin gözleri temizlenir ve anne tarafından kucaklanarak ten tene temas sağlanır. Bu süreçte ayrıca, annenin doğum sonrası iyileşme süreci ve emzirme konuları ile ilgili bilgilendirilmeleri yapılır.

Doğum Yapmak İçin Yapılması Gerekenler

Doğum yapmak için uygulanması gereken adımlar, sıkıntı hisseden kadınlar için oldukça önemlidir. Öncelikle rahat bir pozisyon alınmalı ve rahatlayacak şekilde derin nefes alınması gereklidir. Su içmek, yemek yemek ve sıcak bir duş almak da doğum sırasında rahatlama sağlayabilir.

Doğum sürecinde kadınların yanında bulundurması gereken bir hemşire, doğum eyleminin doğru bir şekilde yönetilmesine yardımcı olabilir. Ayrıca epidural anestezi uygulaması, doğum ağrısını önemli ölçüde azaltabilir.

Doğum yapmak için doğru zamanı beklemek, vücuttaki doğal işaretlere bağlıdır ve genellikle açılma evresinde başlar. Ancak, bebeğin kalp atışlarında herhangi bir düzensizlik veya sıkıntı hissi gibi sorunlar yaşanırsa, bir doktor veya hemşireye hemen haber verilmelidir.

Doğum sırasında, kadınlar için en önemli şeylerden biri de sağlıklı bir bebeğin doğmasıdır. Bu nedenle, kadınların doğumu desteklemek için yeterli su içmeleri, enerjilerini korumaları ve sakin ve rahat bir ortam sağlamaları önerilir.

Üçüncü Evre: Plasenta Ayrılması

Doğumun son evresi, plasenta ayrılmasıdır. Doğumdan hemen sonra, rahimdeki kasılmalar ile plasenta ayrılır. Bu evre yaklaşık 15-30 dakika sürer. Bebeğin doğumundan hemen sonra, plasenta ve zarları doğum kanalından atmak için hafif bir baskı uygulanabilir. Bu süreçte annenin kasılmaları devam eder ve plasenta doğum kanalından atılır. Plasenta ayrılması doğumun tamamlanması için önemlidir çünkü bölünmüş bir plasenta veya zar kesesi kanamaya neden olabilir. Plasentanın tamamen ayrıldığından emin olmak için doktor veya ebeler, plasentanın tamamının ayrıldığına dair bir kontrol yapacaktır.

Doğumun Sonraki Süreci

Doğum sonrası bebeğin getirdiği mutluluğun yanı sıra anne bedeni de iyileşme sürecine girer. Normal bir doğum sonrası iyileşme süreci yaklaşık altı hafta sürer. Bu süre boyunca daha fazla dinlenme, hafif egzersiz ve yeterli beslenme ile sağlıklı bir iyileşme sağlanabilir. Emzirme süreci de annenin ve bebeğin sağlığı için son derece önemlidir. Annenin yeterli miktarda sıvı tüketmesi, beslenmesine dikkat etmesi ve emzirme pozisyonlarını doğru ayarlaması gerekmektedir. Bebek bakımında da özellikle ilk günlerde efor gerektiren işlemler olabilir. Anne, bebek bakımında eşinin yardımını almalı ve kendisine istirahat vermelidir.

Yorum yapın